Sevgili okurlarım, bu hafta bloğumuzda son kez buluşuyoruz sizlerle. Bir dönem boyunca sizlere bir şeyler aktarabilmeye çalıştım umarım başarılı olmuşumdur. 😊 Son bloğumuzda sizlere paylaşacağım çok şeyler olacak. Bu haftaki blokta sizlere matematikle ilgili okumuş olduğum bir kaç kitaptan ve ilk defa gitmiş olduğum operadan bahsedeceğim. Keyifle okuyacağınız bir blog olması dileğiyle .. 😊
Yaşayan Matematik - Theoni PAPPAS
Kitabı incelediğimizde kapağı bize ilk bakışta esrarengiz bir hava verse de yazarımız bu kitabında gayet güzel, eğlenceli bilgilere, oyunlara, bulmacalara yer vermiş. Bize hep sıkıcı gelen uzun zor problemler değilde kitabın isminden de anlaşılacağı gibi yaşamdan yani hayatımızın matematikle bağdaştığı birçok örnek görebiliriz bu kitapta. Ağaçlar kartaneleri, salyangoz kabuğu bir yaprak parçası vs. her gün gördüğümüz ama matematikle bir ilgisini bilmediğimiz güzellikler. Böyle güzel bizi matematikle ilgilendirecek kitaplara ihtiyacımız var aslında. Biraz da size kitabın içeriğindeki bazı bölümlerden bahsedeyim arkadaşlar. Kim bilir belki bu vesileyle sizlerde okumayı düşünebilirsiniz. 😊
Doğada benim çokça sevdiğim şeylerden biri olan kar kristalleri ile ilgili kısımdan bahsetmek istiyorum sizlere. Öncelikle bir kar kristali nasıl çizilebilir bir düşünün bakalım. Bir eşkenar üçgen çizip her kenarını üç eş parçaya ayırıyoruz. Ortadaki parçaya birer eşkenar üçgen daha çiziyoruz ve yeni çizdiğimiz eşkenar üçgenin tabanını siliyoruz bu şekilde işlemimizi devam ettirdiğimizde çıplak gözle görmediğimiz ama gerçek bir kar kristalini andıran bir resim karşımıza çıkıyor. Ayrıca yazarımız elde edilen kristalin alanının sonlu olduğundan dolayı bu çizimi kağıt üzerinde gerçekleştirebildiğimizi söylemiş. Sizde ellerinize kağıt kaleminizi alıp denemeye ne dersiniz ? :)
Bloglarımızda sıkça möbiüs şeridine yer verdik yeri geldi sıkıldık. Matematik için önemli olan başlangıcı ve sonu birleştiren eğriye ve ortadan ikiye kesildiğinde iki möbiüs şeridini oluşturan klein şişesinden de bahsetmiş . Klein şişesine su koyduğunuz bölümden aynı zamanda koymuş olduğunuz suyun çıktığını biliyor muydunuz ? 😏 Kitabı okurken daha önceki bloglarımda öğrendiğimiz bilgilerle karşılaşmak beni oldukça mutlu etti bunun birçok örneğine daha da rastlayabiliriz ;eğrelti otu ve fraktallarlar, salyangoz kabuğunun ve fibonaccinin bütünleşmesi, çok sık andığımız olmazsa olmaz altın oran, sonsuzluk doğada gizli olan altıgenler vs. Ayrıca yazarımız düşünmeyi gerektiren hikaye tarzında mantık sorularına yer vermiş. Sanırım aklımızda soru işareti kalmasın diye de çözümlerimizi de sona saklamış. Sizde bir matematik sever ve matematikle uğraşan biriyseniz bu kitabı okumanızı tavsiye ederim arkadaşlar 😊
Matematik Sembollerinin Kısa Tarihi - Joseph Mazur
Matematik sembollerinin tarihini bilmeyen ya da öğrenmek isteyen arkadaşlarımıza önerebileceğim bir kitap diyebilirim. Geçtiğimiz dönemde bu konuyla alakalı bir ödevimiz vardı ve araştırma yaparken internette çok fazla bilgi olmadığını fark ettim fakat bu kitap aradığımız birçok şeyi bulmaya yardımcı oluyor. Günlük hayatta ya da bilimsel olarak kullandığımız basitten karmaşığa artı, eksi gibi bir çok sembolün hangi medeniyetlerden yada hangi aşamalardan geçerek sembolleşip günümüze kadar geldiğine yer vermiş yazarımız. Kitap yabancı dilden Türkçeye çevrilmiş ve çeviriyi yaparken kitabın tamamı değil de geçmişten günümüze kadar süren 20 ve 21. yüzyıllar arasındaki bazı kısımlara yer vermiş. Kitapta ilgimi çeken kısımları paylaşayım sizlerle.
Belki aranızda birçok kişi kadın bir matematikçi de olduğunu bilmek istemiştir. Tarihteki bazı matematikçilerin matematikle ilgili hayatlarında kesitler veren yazarımız tarihteki ilk kadın matematikçi olan Hypatia'ya da yer vermiş. Bir öğretmen olan Hypatia matematiksel esere yorumlar yazmıştır. Matematikle ilgili kitaplar yazılırken yardımcı olmuş. Zaten babası da matematikçi olan Hypatia çok fazla katkısı olmasa da tarihe adını ilk olarak yazdırabilmiştir. Yazarımız başka kadın matematikçilerin hayatına da yer vermiş kitabında.
Birçok matematik okuyanın da bildiği üzere soyut cebirle ilgili bir kısma da yer vermiş yazarımız yıllar önce semboller sayıların yerini tutarken zamanla matematik geliştikçe semboller artık kullanışsız hale gelmiştir. Zamanla matematik somuttan soyut hale gelmeye başlamış sadece matematik değil aynı zamanda geometri ve analiz de soyutlaşmıştır. Tabii bu soyutlaşmanın matematiği anlamsizlaştırdığı anlamına tamamen gelmez. Gelişim arttıkça yeni üretilen soyut matematik kurallarıyla geçmişteki problemler çözülebilmeye başlamıştır. Bu da aslında soyut matematiğin önemindedir. Günlük hayatta ise cd ve DVD lerdeki kodlama sisteminde soyut cebirden yararlanıldığını biliyor muydunuz ?
Grup teorisine de yer verilen kitapta hayvanların tüy ve pullarındaki simetrik desenlerden bahsetmiş. Bu desenlerde simetri dışında çizgi ve noktalarında matematiksel örüntülerin de olması ilginç doğrusu..
Matematik ve Mona Lisa - Prof. Bülent ATALAY
Leonardo Da Vincinin sanatının ve bilimindeki bağlantıların anlatıldığı bir kitap arkadaşlar. Prof. Leonardo'nun eserlerini oluştururken kullandığı sanatı, bilimi, matematiği, fibonacciyi, vazgeçilmezimiz olan altın orandan bahsetmiş. Şunu belirtmek isterim arkadaşlar bu kitap sadece matematikle ilgili olan kısmıyla değil genel içerikli bir kitap. Bloğumuz matematikle alakalı olduğu için daha çok matematikle ilgili bazı örneklerden bahsettim. Kitabı ilk elinize aldığınızda gözünüz korkabilir oldukça kalın bir kitap. Okuduğum kısımlarından sizlere bahsedeyim 😉
İlgimi çeken kısımlardan birisi sanatla dinin tekrar ayrışmasını anlatan kısım oldu. Leonardo'nun son yapıtlarından olan üç kadın'ın kabul görülen kurallardan ve dinsel sanattan kopuşu anlatıyor olmasıydı. Bu açıdan bir çoğumuz düşünmemişizdir.
Kitapta anlaşılacağı üzere çokça Leonardo'nun hayatına yer verilmiş. Daha önceki bloglarımızda Leonardo'ya zaten yer vermiştik. Hatta ona artık 'çok yönlü adam' ünvanını bile kondurabiliriz. Matematikten astronomiye mimariye kadar bir çok alana ilgi duymuş. Birçok eseri ve planı vardır. Birçok eseri de yarım kalmıştır. Kitabının adını verdiği Mona Lisa'nın bile yarım kaldığını düşünen araştırmacılar var. Bu kadar çok alana ilgi duyup, ilgi alanlarını değiştirdiğinden kaynaklanıyor olsa gerek. Kiabın içeriği söylediğim gibi çok geniş arkadaşlar ama size çok şey katabileceğini düşünüyorum. Bu aktardıklarım bir nokta kadar bile diyebilirim. Okumanızı tavsiye ederim. :)
İlk Opera Deneyimim
Operaya ilk girdiğimde ortam çok güzeldi. Görev alacak kişiler oldukça ciddi ve işlerini önemsiyorlardı. Tabi ister istemez sizde o atmosfere kapılıyorsunuz. Siyah elbiseli, yaklaşık elli kişilik bir orkestra bulunuyordu. Ardı ardına sanatçılar çıktı. Açıkça söylemek gerekirse benim için operanın hem güzel hem de çok hoşlanmadığım yanları vardı. Bazen sıkılır gibi olduğum zamanlar oldu. Bunun sebebi ise söylenilen sözleri anlayamamış olmamdı. Müziğini söyleyen sanatçı öyle içten ve yaşayarak her kelimesini telaffuz ederken onu anlayıp o güzelliği yaşamayı isterdim. Gerçekten özenle hazırlanmış bir konserdi ve operada bulunduğunu düşündüğünüz farklı sesleri duyabilirsiniz. Şunu da belirtmek isterim ki sadece anlayamadığınız sözler yok bir yerinde Türkçe olan bir ezgiyle dinledik ve çok eğlendik hareketli bir parça bizi kendimize getirdi.😊 Yani opera slow, anlaşılmayan şeylerin dışında da olabiliyor. 😊